10 Ağustos 2016 Çarşamba

TERÖR VE TERÖRİZMLE MÜCADELEDE HALKIN KATILIMI


            Modern çağın savaşı olan terör ve bununla mücadelenin çok yönlü safhaları bulunmaktadır. Bu safhalar topyekün ele alınmazsa başarılı olmak mümkün değildir. Bu safhalarla mücadele ederken mücadele birimlerinden biri de halk ve halkın gücü olmaktadır.
            Terörle mücadele de halkın katılımı bu bakıma değerlidir hatta olmazsa olmaz bir safhadır. Ancak bu katılım istenilen düzeyde midir bu tartışma konularından biridir. Çünkü Terörün ilk hedefi halk olduğundan bu kimi zaman kolay olmamaktadır. Halkın propaganda gücüne karşı koyup, provakatif faaliyetlere cevap vermesi hayli zaman almaktadır ya da profesyonelce olmamaktadır. Hele şiddet çağında bu düzeni tahsis etmenin devlet gücüne dayandığı günümüzde halkın ihmal edilmesi bu işi biraz daha zorlaştırmaktadır. Çoğu zaman terörle mücadele konusunda halkın eğitimi ihmal edilmekte ve halk tarafında birinci öncelik haline gelmemekte, halkın ise bu işe müdahale etmemesi, devletin işine karışmaması görülen durumlar arasındadır.
            Devletin kamu düzenini ihdas ederken halkın eğitim düzeyine dikkat etmesi ve bu düzeye uygun çeşitli programlarla profesyonel bir biçimde halkı bilgilendirmesi ve mücadeleye ortak etmesi gerekmektedir. Bu mücadele tabi ki topla, tüfekle, taşla yapılan bir mücadele değildir. Sınırları belirlenmiş bir düzene sahip olan devlet zaten bu güce sahiptir ve gerektiğinde bu gücünü zaten kullanacaktır. Yani silahlı güç devlete aittir. Devlet dışında yer alan halkın silahlanması düşünülemez düşünülmesi dahi evrensel normlara ve insan haklarına aykırıdır. Devletin silahlı gücü terör örgütleriyle olan savaşını sürdürecektir. Halk mücadeleye olan tavrını, terör örgütleri ile arasına mesafe koyarak, ona destek ve prim vermeyerek, görüldüğü yerde herhangi bir örgüt mensubunu veya eylem istihbaratını devlet yetkilileri ile paylaşarak yani tabiri caizse elini taşın altına koyarak gerçekleştirecektir.
            Modern çağın felaketi terör ve terörizm hedef olarak iç çatışmayı alır. Hele etnik kavmiyetçilik üzerinden yürütülen bu program halkı karşı karşıya getirerek bunun üzerinden kazanım sağlar aslında büyük hedef ekonomidir. Zira ekonomisi yıpratılan bir ülkenin ele geçirilmesi çok daha kolay olacaktır.
Peki, çözüm önerileri nedir?
-Şiddet çağında şiddete müsamaha göstermeyip devletin mücadelesine katkı sağlamak.
-Etnik milliyetçilik üzerinden ırkçılığa müsamaha göstermemek.
-Demokratik tepkiler dışında herhangi bir toplantı ve gösteriye katılmamak.
-Tahriklere kapılmadan, yakıp yıkmadan ülke ekonomisinin ayakta durmasını sağlamak.
-Profesyonel bir birey olarak devlet birimleriyle irtibata geçerek terör eylemi yapabilecek kişileri ihbar ederek kamu düzenine yardımcı olmak.
Terör ve Terörizm ile mücadele profesyonel bir iştir. Bunun halk ayağı olmadan çözülmesi mümkün değildir. Halkın ise bütün tahriklere ve provokasyonlara mahal vermeden katılımı, şiddet çağında şiddetli tepkiler göstermeden mücadelenin silahlı ve güçlü ayağının devlette olduğunu unutmayarak, hissiyatıyla hareket etmemesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki halkın profesyonellikten uzaklaşarak hareket etmesi devletin işine yaramak yerine bilakis işini zorlaştıracaktır.
             
           


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder